Stuttgart'ta türlerin korunması

Eyalet başkenti Stuttgart, biyolojik çeşitlilik kaybını önlemek için bir tür koruma konsepti geliştirdi. Bu konsept, ayrıntı zenginliği bakımından Almanya'da türünün ilk örneği.

Peki biyoçeşitlilik nasıl korunabilir ve muhafaza edilebilir? Ana yaklaşımlardan biri türlerin yaşam alanlarını korumaktır, çünkü bu olmadan hayvanların ve bitkilerin yaşayacak hiçbir yeri yoktur. İlk pilot bölge olarak şehir, hedef türlerin yaşam alanlarının hedeflenen önlemlerle geliştirildiği Top-E alanları olarak adlandırılan alanları belirlemiştir. Bu ilk habitatların iyileştirilmesine ek olarak, Çevre Koruma Ajansı'nın uzman gözetimi altında diğer alanlarda da doğa korumaya uygun bakım çalışmaları başlatılacaktır.

Ancak tür koruma konsepti ile sadece hayvanları ve bitkileri korumak değil, aynı zamanda halka ulaşmak ve onların doğa koruma konusuna ilgi duymalarını sağlamak istiyoruz.

Genel olarak, alanlar çok yoğun kullanılmakta, örneğin çok sık biçilmekte ve gübrelenmekte ya da üzerlerine inşaat yapılmaktadır. Tarımın yoğunlaşması, geçici olarak nadasa bırakılan yapıların ortadan kalkması ve yeşil şeritlerin eksikliği de çevre üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. İklim değişikliği, yazların çok sıcak geçmesi ve kışın don olaylarının yaşanmaması, adapte olmuş türleri daha fazla baskı altında bırakmaktadır.

Bu çok sayıdaki tehdide karşın, yerli flora ve faunanın korunması giderek daha önemli hale gelmektedir. Bireysel türlerin ve tür gruplarının yokluğu, diğer türler veya tüm ekosistemler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Örneğin böceklerin azalması, besin kaynakları kaybolan birçok kuşun popülasyonunu etkilemektedir. Stuttgart'ta da eskiden kentsel alanda doğal olarak bulunan bazı hayvan ve bitki türlerinin nesli ne yazık ki çoktan tükenmiştir.

Bu durum her zaman hemen fark edilmeyebilir: Bilinen yaklaşık 270 yabani arı türünden en az 58'inin neslinin tükendiği ya da kaybolduğu düşünülmektedir. Küçük fundalık çekirgesi gibi diğer böcekler ya da ağaç kurbağası gibi kısa bir süre önce çok yaygın olduğu düşünülen türler Stuttgart'taki yaşam alanlarını kaybetmiştir. Doğrudan ve dolaylı etkiler ancak yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Çoğu zaman da ancak hasar çoktan gerçekleştiğinde. Bu nedenle türlerin korunması, önemi ve aciliyeti yeterince vurgulanamayan bir konudur.

Federal Doğa Koruma Yasası bazı hayvan ve bitki türlerini ek koruma altına almaktadır. Seçilen bu türler, bir şemsiye türün işlevini yerine getirdikleri için nadir ve özellikle korunmaya değer olarak kabul edilmektedir. Bu da yaşam alanlarından özel taleplerde bulundukları anlamına gelmektedir.

Bu türlerin korunmasıyla, benzer gereksinimlere sahip çok sayıda başka tür de korunmuş olur. Örneğin, mücevher böceği artık çok nadir hale gelen yaşlı ağaçlardaki oyuklarda kolonileşir. Bu ağaçlar korunarak, yaşlı ve ölü ağaçların nesli tükenmekte olan çok sayıda diğer sakini de korunabilir.

Bu ek koruma özellikle inşaat veya yenileme çalışmaları gibi projeler için önemlidir, çünkü bu korunan türlerin yaşam alanları zarar görebilir veya yok edilebilir. Bu projelerin uygulanabilmesi için öncelikle doğa koruma yetkilileriyle erken telafi edici önlemler üzerinde anlaşmaya varılması ve bunların uygulanması gerekmektedir.